başucumda müzik sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
başucumda müzik sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Aralık 2014 Çarşamba

Başucumda Müzik | Kitap Sözleri

Ah sevgili kemanım ve ona uyum sağlayan kitabım!:)
Aslında ben kitap okumayı sevmem. Çünkü bir yerde saatlerce sabit bir şekilde kalmayı beceremiyorum. Sevdiğim bir diziyi izlerken bile sürekli kalkıp evin içinde dolanırım. Şuan çok satılan kitapları sorsalar bilmem. Özellikle vıcık vıcık dram kokan aşk hikayelerini okurken çok uykum geliyor. Şimdi burada "bayılıyorum kitaplara, sadece kitabım ve kahvem olsun hayat bana olalala" diye rol yapmama hiç gerek yok. Zaten kahve de sevmem :)

İşin doğrusu ben çok sık roman okumayı sevmiyorum. Yoksa başucumdaki komodin finans, ekonomi ve iktisat kitaplarıyla dolu. Üstelik okuduğum bir okul da yok. Kendimi mesleğim konusunda geliştirebileceğimi düşündüğüm için bu tür kitaplar okuyorum.

Roman okumayı neden sevmediğimi yazarak bu konuyu da açıklamak istiyorum.
1. Söylediğim gibi, saatlerce bir yerde sabit kalamadığım için.
2. Sürekli aynı konular işlendiği için. Karşılıksız veya platonik aşklar, ölen sevgili, ailesini kaybetmiş baş kahraman. Bu yüzden sıradan olmayan konuların anlatıldığı, hayatla mücadele veren karakterleri anlatan kitapları seviyorum. Bunlardan biri de bu konuya adını veren Bir Geyşanın Anıları. İşte ben bu tarz kitapları seviyorum.
3. Dikkat dağınıklığı. Malesef dikkatim çok dağılıyor. Bazen kitap okurken gözümün önünde bambaşka filmler oynuyor. Evet okuyorum ama kafamı veremiyorum. Aklıma hemen yapmak isteyipte ertelediğim işler geliyor. Ya da okuduğum satırlar bana yaşadığım bir olayı hatırlatıyor ve ben okumaya devam ederken aklım o yaşadığım ana dönüyor.
4. Sanırım gözlerimin bozukluğundan olsa gerek, çabuk uykum geliyor.

Her neyse. Her başlıkta çok sık kitap okumadığımı söylememe gerek yok ancak bunu da yazmak istedim ki hemen kötü damgalar yapışmasın üzerime. Çünkü ben de okumayan insanın kendini geliştiremeyeceğini düşünüyorum. Ancak kalkıp yoğun duygularla yazılmış dram kokan bir aşk romanıyla kendimi geliştiremeyeceğimi de biliyorum.

Başucumdaki Müzik adlı kitabı okuyup bitirmeden önce tam 7 kitabı yarım bıraktım. Sarmadığı için bir köşeye koydum ve bir daha şans vermek istemedim. Bu kitapta hayatını anlatan kızımızın ilk sayfalarındaki yazdıkları sanki beni tarif etmiş gibiydi. Bu yüzden sevdim. Ben kendimde ne görüyorsam onu okuyordum sanki. Ancak güçlü olacağını düşündüğüm bu karakterin sayfalar ilerledikçe vurdumduymaz ve sanki hayatın tek anlamı aşkmış, tek mutluluk karşı cinsmiş gibi her şeyi yok sayan tavırları gözümdeki güçlü imajını yok etti ve beni bu kitapta daralttı.. Belli bir yerden sonra bu kitabında sayfalarını atlayarak okumaya başladım. Genelde bunu yaparım. Kitabın bazı kısımlarını ise çok sevdim. İşte çok sevdiğim bazı kısımlar:


Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk / hiçbir yere gitmiyor. Sahiden de bir yere gitmiyor çocukluk. SAHİDEN!

Şairin dediği gibi, "her şey gidiyor, bir tek o, dostluk, hep yanı başımızda kalıyor."

Bazı insanların evleri yoktur. Hayatım oradan oraya taşınmakla, geçici yerleşilen evlerde, otel odalarında, misafirhanelerde, yollarda geçti. Şimdi dünyanın bambaşka köşelerindeki o evleri pek hatırlamıyorum.

Hatırlamak güzeldir derler..
Hayır, değildir.

Anılar bir an için bizi gülümsetse bile hemen sonra elimizi uzatıp tutmaya çalıştığımızda silinip giderler ve ne yaparsak yapalım ancak acı verirler.

Hatırlamak yorucudur.
Ama başarabilirseniz, hiç unutmazsanız, kaybettiklerinizi, resimleri, ayrıntıları, yüzleri, kokuları, sesleri hep yanınızda taşırsanız artık onları hatırlamanız gerekmez, çünkü onlar hep sizinle kalır.

Eğer, hayatımızın herhangi bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri,o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken...
Öteki,bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün..
Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.
Ama aslında bu kadar basitti işte:
birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın...

Okul yılları boyunca hep "ayakları yerde değil" dedi babam benim için. Arkadaşlarım hep şaşırdılar yaptıklarıma. Ve sahiden de ayaklarım yerde değildi. Hala da öyle...

Okuduğum kitaplarda başkalarının yapamadığı şeyleri yapan kadınlara hayran olurdum ben.

Birini sevmek için nedenlerin yoksa onu gerçekten seviyorsun demektir.

Hiçbir zaman yalnız kalmak istemedim. Ama kaldım. Belki de dünyanın en kalabalık insanıyken bile yalnız kaldım. Yapayalnız, bütün ışıkları yakıp geceler, günler geçirdim. Çünkü hayat böyledir..



Copyright © 2014 mostepotente