adalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
adalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mart 2014 Perşembe

İstanbul / Adalar




Türkiye'nin en kalabalık ve bana göre dünyanın en güzel şehridir İstanbul. Adına onca şiirler yazılmış, milyonlarca insana yuva olmuş, yaşamlarına hikaye yaratmış güzelim İstanbul'um. Burada doğduğum, büyüdüğüm ve yaşadığım için her gün şükrediyorum. Her ne kadar çok fazla el değiştirdiğinden Roma dönemine ait pek çok yapıyı şuan göremesekte, elde kalanlar bile İstanbul'un dünyanın en güzel şehri olması için yeterli benim için.



İstanbul'un bilinen ilk ismi Byzantion,
Augusta Antonina ise ikinci ismidir. Roma İmparatoru Severus'un oğlu şerefine konulmuştur.
Nova Roma yani Yeni Roma adı ise benimsenmemiş ve kısa süreli olarak kullanılmıştır.
Konstantinopolis adı ise Cumhuriyet kurulduğundan sonra, ilk 7 yıl boyunca batılılar tarafından bilinen ismidir. Oysa Fatih Sultan Mehmet 1453 yılında şehri fethettiğinde adı Konstantiniyye olarak değiştirmişti.
Son olarak 28 Mart 1930 tarihinde kentin ismi resmen değiştirilerek İstanbul adını almıştır.

Bilinen ilk ismi Byzantion olsa bile İstanbul'un tarihi daha eskilere dayanmaktadır. Bu döneme "Tarih Öncesi Dönemi" denir. Yapılan kazılara göre Neolitik ve Kalkolitik insanların yaşadığı sanılmaktadır ve Ortaçağ'a ait bulgular bulunmuştur.

Marmaray için yapılan kazılarda ise Cilalı Taş Devri ve Bakır Çağı'na ait kalıntılar bulundu. Yani bu şehirin tarihi MÖ 13. yüzyıllara kadar dayanmaktadır. Böyle bir şehirde yaşarken ben nasıl başka ülkelere, başka şehirlere hayran kalabilirim ki?

Kısaca tarihi bilgilerimizi verdiğimize göre günümüz İstanbul'unda nereler gezilir, nereye gidilir gibi konulara değinelim.
39 tane ilçesi vardır İstanbul'un. 25'i Avrupa Yakası'nda, 14'ü Anadolu Yakası'ndadır. Bana göre Anadolu Yakası sessiz ve sakinliğini, Avrupa Yakası ise hareket ve canlılığı temsil ediyor.

Bir farklılık yapıp gezilecek görülecek yerleri ilçe ilçe yazmak istiyorum. İstanbul'a bir de ilçe ilçe bakalım, görelim, tanıyalım.

A'dan Z'ye İstanbul İlçeleri


Adalar Büyükçekmece Maltepe
Arnavutköy Çatalca Pendik
Ataşehir Çekmeköy Sancaktepe
Avcılar Esenler Sarıyer
Bağcılar Esenyurt Silivri
Bahçelievler Eyüp Sultanbeyli
Bakırköy Fatih Sultangazi
Başakşehir Gaziosmanpaşa Şile
Bayrampaşa Güngören Şişli
Beşiktaş Kadıköy Tuzla
Beykoz Kâğıthane Ümraniye
Beylikdüzü Kartal Üsküdar
Beyoğlu Küçükçekmece Zeytinburnu

Elbette ben bu güzelim şehri tek bir konuya sığdıramam. İstanbul'a haksızlık olur. Bu sebeple hepsini teker teker nakış gibi işleyeceğiz.

İlk durak; Adalar

Adalar - Prens Adaları

Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Sivriada, Yassıada, Kaşık Adası ve Tavşan Adası olmak üzere 8 adayı kapsamaktadır. İstanbul Adaları'nın, özellikle Bizans döneminde saray mensuplarının sürgün yerleri olduğu için Prens Adaları diye adlandırıldığı söylenir. Ayrıca bilinmesi gerekir ki Fatih Sultan Mehmet Adalar'ı İstanbul'un fethinden 1 ay önce almıştır.

En büyüğü Büyükada'ya (yani benim en sevdiğim ada), İDO, tur firmaları veya vapur ile gidebilirsiniz. Biz genellikle Kabataş İskelesi'nden kalkan vapurları tercih ediyoruz. Kabataş'dan Büyükada'ya seyahat süresi 2 saattir.
7 plaja ev sahipliği yapar Büyükada. Tabi benim gibiler Marmara Denizi'nde yüzmek değil, seyretmek ister. Üzerinde vapurla dolaşıp martılara simit atmak ister.
Böyle büyük bir adada yürümek yaz aylarında tavsiye edilmez. Bunun yerine bisiklet kiralayabilirsiniz. Biz ilk kiraladığımız zaman 10 TL'ye bütün gün bisiklet sürmüştük. Bir sonraki sene ise 15 TL. İki sene öncesinden bahsediyorum. Ve bu yıl tüm gün bisiklet kiralama bedeli: 30 TL!!! Delirmişler resmen. Biraz daha araştırdığınızda 25 TL'ye buluyorsunuz.
Örneğin biz bu yaz 11 kişi Büyükada'ya gittik. En ucuz 20 TL'ye bisiklet kiralayacak yer bulduk ancak 11 kişi 220 TL ettiğinden bunun gereksiz olduğunu düşünüp yürümeye karar verdik. Sandığım kadar yorucu değildi. 
Çünkü zamanla insan yorulduğu için yokuşları bisikletle birlikte yürüyerek çıkıyor. Biz ise sadece kendimizi taşımak zorunda kaldık :)
Tepeden geri meydana inmek istediğinizde geldiğiniz yönden dönün. Biz adanın diğer taraflarını da gezmek istediğimiz ve biraz da bilmediğimiz için tam 2,5 buçuk saat yürüdük ve vapuru kaçırdık! 



Heybeliada'ya da ilk kez geçen yaz gittim. İskelede sizi bembeyaz binasıyla Deniz Lisesi karşılar. Büyükada kadar büyük olmadığı ve çok fazla yokuşu olmadığı için piknik yapmaya gidenler bisiklet kiralamayabilir. Biz bu sefer kiralamamıştık.
Piknik alanına giriş 2,5 TL idi yanlış hatırlamıyorsam. Alan geniş ve temiz. Arkanızda deniz, boğaza tercih edilebilir. Kirli havadan biraz bile uzakta olmak, bir yanınızda ağaçları diğer yanınızda denizi görmek inanılmaz bir mutluluk kaynağı.
Türkiye'nin ilk verem hastanesi Sanatoryum Heybeliada'da bulunmaktadır. Aynı zamanda Hüseyin Rahmi Gürpınarın bir zamanlar ikamet ettiği ev olan müzeyi gezebilir, İsmet İnönü'nün köşkünü ziyaret edebilirsiniz. Aynı zamanda birçok kilise bulunmaktadır. Aya Yorgi Uçurum Kilisesi, Ayios Nikolos Kilisesi, Aya Triada Manastırı, Aya Spridon Manastırı. Heybeliada'nın en güzel eserlerinden biri de Süslü Mezar'dır. Ve son olarak Çam Limanı'nı görmeden dönmeyin.

Burgazada üçüncü büyüklükteki adadır. Yolculuk 1 saat sürüyor. Burgazada'dan Heybeliada ve Kaşık adasını görebilmeniz mümkündür. (Kaşık adası, kaşığa benzediği için bu adı almıştır. Vapur seferi bulunmayan bu adanın eski adı Pita'dır. Adada 2 ev ve basit bir iskele bulunmakla birlikte günümüzde bir turizm şirketine satılmıştır.) Adadaki tek tepe Bayrak tepesidir. Manzarayı burdan izleyebilirsiniz. Herkesin faydalanabileceği bir de öğretmen evi bulunmaktadır. Şairimiz Sait Faik Abasıyanık'ın evini müzeye dönüştüğü için gezmeniz mümkün. 

Kınalıada'da diğer adalar gibi sürgün yeri olarak kullanılmıştır. Hatta Bizans Roma İmparatoru Romen'de buraya sürgün edilmişti. Osmanlı'ya ait pek çok köşkler, konaklar, yalılar bulunmaktadır. 
Genellikle yüzmek için tercih edilen adadır. Birçok plaj vardır. Ayrıca Kınalıada'da diğer adalarda olduğu gibi fayton bulunmamaktadır. Belediye minibüsleri bulunmaktadır. Kabataş’tan hareket eden vapurlarla 1 saatte, deniz otobüsleriyle 40 dakikada, Bostancı’dan hareket eden motorlarla ise 30 dakikada Kınalı Ada’ya varabilirsiniz. 

Sedef Adası, Prens Adaları’nın en küçüğü, en tenhası ve en bilinmeyenidir.  Ada, 1850'de Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa'nın mülkiyetine geçmiş, paşa adaya zeytin ağaçları dikmiş ve sebze yetiştirmiştir. Paşa'nın ölümü üzerine ada bakımsız kalmış, 1. Dünya Savaşı sırasında da adanın tüm ağaçları kesilmiştir. İstanbul'un işgali sırasında müttefiklerin eline geçen Yavuz Zırhlısı uzun süre buraya demirlemiştir.
Fethi Ahmet Paşa'nin torunları, adayı seçkin insanların yaşadığı bir yerleşim yeri yapmaya çalışmış, bu amaçla bir konut kooperatif kurmuş, binlerce ağaç diktirmiş ve villalar inşa ettirmişlerdir.Kooperatifleri inşa eden mimar Tarabya Oteli'nin mimarı Kadri Eroğan'dır. Üzerinde gezilecek pek fazla yer olmaması ve vapur seferlerinin seyrekliği nedeniyle tercih edilmez. Ama yine de halk arasında en temiz denize sahip yer olarak gösterilir. Adaya bisikletle gelmeyin, doyasıya gezecek kadar yer yok. Sedef Adası’nda konaklama imkanı bulunmuyor, vapur saatini dikkatli ayarlayın.

Yassıada, Sivriada ve Tavşan Adası için Hayırsız Adalar tabiri kullanılır. SivriadaHayırsızadalar'ın İstanbul'a en yakın, Adalar'a en uzak ve en batıda olanıdır. Piramide benzeyen sivri bir kayalıktan oluştuğu için Sivriada diye tanınır. Adada, 10. yüzyıldan kalma, bugün sadece bazı kalıntıları mevcut olan bir manastır vardır. Adada ikamet yoktur. 1910 yilinda Istanbul valisi sokak köpeklerinin toplanip Sivriada'ya gonderilmesine karar verir. Yaklasik 80.000 sokak köpegi buraya konulup ölüme terkedilmiştir. Bu olaydan kisa bir sure sonra Istanbul'da meydana gelen buyuk depremi sehir halki "tanrinin gazabi" olarak nitelendirir ve sağ kalan köpekler şehre geri getirilir. 

Yassıada ise Demokrasi ve Özgürlük Adası olarakta bilinir. Biri sivri, diğeri yassı görünümlü olan, birbirine yakın iki metruk adadan yassı olanıdır. 27 Mayıs Darbesi döneminde burada gerçekleştirilen ve Demokrat Partililerin (DP) yargılandığı Yassıada Yargılamaları ile de tanınır. 1960 darbesinden sonra burada kurulan mahkemelerde Demokrat Partililer yargılanmıştır. Mahkeme sonunda idam cezasına mahkum edilen 15 sanıktan Adnan MenderesHasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun cezaları İmralı Adası'nda infaz edildi. 

Tavşan Adası ya da Balıkçı Adası ise ağaçsız, çıplak bir kara parçasıdır. Adada hem küçüklüğü hem de çoraklığı sebebiyle yerleşim yeri yoktur. Öteki Hayırsız Adalar gibi Neandros'ta da adatavşanı çok olduğu için halk bu adaya Tavşan Adası ismini takmıştır.


Copyright © 2014 mostepotente